Türkiye, doğal güzellikler konusunda fazlasıyla cömert bir ülke. Ama ne yazık ki bazı yerler, tanıtımı yeterince yapılmadığı için hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Kalabalıktan uzak, sosyal medyada pek karşınıza çıkmayan, ama gidenin bir daha unutamadığı o gizli cennetleri senin için derledik.
Narman Peri Bacaları – Erzurum
Kapadokya’yı herkes bilir ama Erzurum’daki Narman Peri Bacaları, adeta onun gizli kardeşi gibi. Kırmızımsı toprak yapısı sayesinde bambaşka bir görsel şölen sunuyor. Sabah güneşiyle birlikte manzara daha da büyüleyici hale geliyor. Burası hâlâ tur otobüslerinin uğrak noktası değil, sessizliğini koruyor.
Karagöl – Artvin, Borçka
Yeşilin her tonu var burada. Sisler arasında kalan bu küçük göl, adeta bir tablo gibi duruyor. Havası tertemiz, su sesiyle orman sesi birbirine karışıyor. Kamp yapmayı sevenler için de birebir. Borçka’dan biraz kıvrımlı bir yolla çıkılıyor ama ulaştığında “iyi ki gelmişim” dedirtiyor.
Palovit Şelalesi – Rize
Fırtına Vadisi’nin derinliklerinde saklı bir güzellik. Palovit Şelalesi, Karadeniz’in o coşkulu doğasını en net gösteren yerlerden biri. Çok fazla bilinmediği için sessiz, sakin. Su gürül gürül akıyor ve etrafındaki yosun tutmuş kayalar sayesinde doğayla iç içe bir his bırakıyor.
Salda Gölü’nün Kuzey Yakası – Burdur
Salda artık çok tanınsa da genelde sadece güney kıyıları ziyaret ediliyor. Oysa kuzey tarafı çok daha sakin ve doğaldır. Bembeyaz kumların üstünde yürürken kendini bambaşka bir gezegendeymiş gibi hissedebilirsin. Turistik işletmelerin az olması sayesinde doğallığını koruyor.
Kapıkaya Kanyonu – Adana, Karaisalı
Adana denince akla sadece sıcak ve kebap gelmesin. Kapıkaya Kanyonu, bölgenin en sürprizli yerlerinden. Hem yürüyüş parkuru var hem de yüksek kayaların arasında akan serin bir dere. Doğa yürüyüşü sevenler için fazla ideal. Özellikle ilkbaharda gitmek ayrı keyifli.
Kayalıdere Kanyonu – Muş
Doğu Anadolu’da çok az bilinen yerlerden biri. Kayalıklar arasında ince uzun bir geçit gibi uzanan bu kanyon, keşfetmeye değer. Ne büyük tesisler var ne de tabelalar. Tam anlamıyla “kendin bul, kendin keşfet” tarzında bir rota. Bu da onu daha özel kılıyor.
Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı – Ankara
Ankara’da yaşayanların bile çok azının bildiği bir doğa hazinesi. Hem piknik alanı hem yürüyüş rotaları mevcut. Ayı, vaşak ve kartal gibi yaban hayvanlarına da ev sahipliği yapıyor. Sabah erken saatlerde doğa yürüyüşüne çıkarsan, sadece doğayı değil kendini de dinleme şansın olur.
İnceburun – Sinop
Türkiye’nin en kuzey noktası. Denizin Karadeniz’e özgü hırçın hali burada çok net hissediliyor. Deniz feneri, yalnızlığı ve sonsuzluğu hatırlatıyor insana. Kalabalıklardan kaçmak isteyenler için bulunmaz bir yer. Üstelik gün batımı da burada bir başka güzel.
Keşfetmeye Değer Çok Yer Var
Türkiye’nin doğası yalnızca popüler tatil bölgeleriyle sınırlı değil. Haritada adı küçük yazılan ama manzarası büyük olan onlarca yer var. Belki konfor alanından biraz çıkmak gerekiyor ama karşılığında nefes kesen deneyimler seni bekliyor.